Obezite Yönetimi

Yetişkinlerde, obezite tanısı çoğunlukla BMI seviyeleri kullanılarak yapılır. VKİ, kilogram cinsinden (kg), metre kareye (m2) göre yüksekliğe bölünmüş olarak hesaplanır. İdeal BMI 18,5 ila 24,9 kg / m2’dir. 25-29,9 BMI aşırı kilolu. 30-34,9 BMI obezdir (Grade I). 35-39,9 BMI obezdir (Derece II). > 40 BMI, obez (Grade III) veya morbid obezdir, yani kilonun sağlığa yönelik gerçek ve yakın bir tehdit olduğu anlamına gelir. Erkeklerde bel çevresi: <94 cm düşük risk. 94 – 102 cm yüksek risk. > 102 cm çok yüksek risk. Kadınlarda bel çevresi: < 80 cm düşük risk. 80 – 88 cm yüksek risk. > 88 cm yüksek risk. Obez bireylerde Grade 1 (BMI 30-34.9): Düşük bel çevresi, sağlık riskini artırır. Yüksek bel çevresi yüksek sağlık riski taşır. Çok yüksek bel çevresi çok yüksek bir sağlık riski oluşturur. Obezite, 1 milyardan fazla yetişkin kilolu – en az 300 milyonu klinik olarak obez olmak üzere – küresel olarak salgın oranlara ulaşmıştır ve kronik hastalık ve sakatlığın küresel yüküne büyük katkıda bulunmaktadır. Yani başka bir deyişle 2050 yıllarına yaklaştıkça Dünya nüfusunun en az yarısında fazla kilolu ya da obezite problem olacağı düşünülmektedir.

Az miktarda fiziksel aktivite ile birlikte, daha fazla stress yükünün olduğu bir ortamda, yüksek seviyede şeker ve doymuş yağ içeren, işlenmiş, katkılı ve kimyasalları içeren ürünlerin ve daha fazla enerji içeren gıda ve içeceklerin tüketimi artmıştır. Yani aldığımız gıdaların besin kalorisinden çok daha fazla içeriklerinde nelerin olduğu çok daha önemlidir.

Obezite ve aşırı kilo, tip 2 diyabet, kardiyovasküler hastalık, hipertansiyon ve inme, bazı kanser türleri ve kronik hastalıklar için büyük bir risk oluşturmaktadır.
Obezite ile ilişkili ölümcül olmayan ancak kısıtlayıcı olan sağlık sorunları arasında solunumsal zorluklar, kronik kas-iskelet sistemi sorunları, cilt problemleri ve kısırlık vardır.

Risk altındaki bireyler ve gruplar için etkili kilo yönetimi uzun vadeli stratejileri içerir. İlgili uzmanları içeren sağlık profesyonelleri ile bireye özgü onun ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik, uzlaşmacı ve bütünleyici kanıta dayalı bir yaklaşım şarttır.