Reflü

Mide asidinin veya içeriğinin yukarıya doğru yemek borusuna ve boğazınıza kaçması ile oluşan şikayetlerin tümüne reflü diyebiliriz. Genelde yanma ya da acı su ile ifade edilse de halk arasında bilinenin ve alışılagelmişin aksine reflü çok değişken şikayetler ile oluşabilir. Birçok şikayet ya da sadece tek bir yakınma reflü kaynaklı olabilir. Mide asidinin yemek borusunda yaptığı zararlar ile göğüs kafesi arkası, boyun ve kollarda kalp hastalıklarına benzer; boğazda yaptığı tahrişler ile kulak burun boğaz ve solunum yolu hastalıklarına benzer bulgular ve yakınmalar olabilir. Yukarıda anlatılan tüm mekanizmalar reflü şüphesinde akılda tutulmalı ve dikkatlice sorgulanmalıdır.

Reflü yarası ise mide asidinin ya da safra salgısının yemek borusunda yaptığı hasarın endoskop ile görülmesidir. Endoskopide herhangi bir yaraya rastlanmaması reflü yok anlamına asla gelmez. Hatta aksine çoğu hastada endoskopide bir bulgu olmamasına rağmen reflü vardır.

PEKİ REFLÜ KARŞIMIZA NASIL ÇIKAR, YANİ NELER REFLÜ ŞİKAYETLERİ OLABİLİR?  

Karın ağrısı; üst karın bölgesinde ya da göğüs kafesinin hemen altında ağrı yapabilir. Bu ağrı çok değişken olabilir; sancı, baskı, batma, sıkıştırma, gerginlik, oyulma gibi. Bazı hastalar bu ağrıyı hareket etmekle ya da geğirti ile rahatlatmaya çalışırlar. Tok karnına olabileceği gibi reflüyü arttıran içeceklerde ya da açlıkta bile görülebilir.

Göğüs ağrısı; göğüs kafesinin arkasında sırta yakın, genelde orta ve alt kısmında değişken karakterde ve şiddette hissedilebilir. Genelde akşam öğünleri ağır geçtiği ve sonrasında atıştırmalar yapıldığı için ve uykuda da yer çekimi koruyucu etkisi kalktığı için kalp krizini taklit edercesine geç saatlerde ya da sabah erken saatlerde görülebilir.

Göğüste yanma; aslında çoğu kez ağrının bir tarifidir. Göğüs arkasında rahatsız edici sızlama, baskı, yangı,oyulma ve acılık olarak tarif edilir.

Yutma güçlüğü ya da besinlerin takılması; gerçekten reflü hastalarında sık gördüğümüz ve önemli bir bulgudur. Reflüye bağlı yemek borusunda kasılma bozuklukları oluşabilir ve hatta bazen reflü sonucu yemek borusunda oluşan yaralara bağlı takılmalar görülebilir. Sanki ayva yerken hissedilen takılma gibi.

Ağrılı yutma; yutma güçlüğü yanı sıra sıvı ya da katı gıda alımı ile göğüs kafesi arkasında yutma sırasında ağrı hissedilebilir. Genelde sürekli değildir ve bazı besinlerde daha kolay oluşabilir. Sıcak ve soğuk duyarlılığı olabilir.

Ses kısıklığı ve faranjit; bu çok önemli bir bulgudur ve bence her reflü hastasında sorgulanmalıdır. Reflüye bağlı olarak boğazda oluşan hasarlara bağlı gelişir. 10 yıl boyunca farenjit diye takip edilen, defalarca antibiyotik kullanan ya da yıllarca aralıklı ses kısıklığıyla değişik tedaviler alan aslında reflüsü olan onlarca hasta vardır. Bu yüzden reflüde değişik branşlardan oluşan muayeneler gereklidir. Hastalar çok çeşitli ifadeler kullanır boğazda sertlik, batma, yanma, kaşıntı, baskı, sıkışma, basınç, takılma, temizleme isteği bunlardan sadece bazılarıdır.

İnatçı öksürük; özellikle geceleri ve sabahları yoğun olan balgamsı tekrarlayıcı kuru öksürük olur. Bazen üst üste öksürme nefes darlığı ve sosyal yaşamda kısıtlayıcı olabilir. Yine ciddi bir takım çalışması yapılmalı ve mutlaka KBB uzmanı ve gereğinde Göğüs hastalıkları uzmanı ile birlikte değerlendirmelidir.

Boğazda baskı; bu da değişken ifade edilir. Daha çok tok karnına ve bazı besinlerle daha çok görülebilir. Reflünün yaptığı uyarı sonucu oluşur. Hastalarda bazen ciddi sıkıntı oluşturup nefes darlığı yapabilir ve hatta psikiyatrik yardım almak gerekebilir.

Boğularak uyanma; çoğunlukla sırt üstü yatıldığında ya da gece uykuda asit içeriğinin yukarıya gelmesiyle oluşur, solunum yoluna asid kaçabilir ve hastalar gerçekten kısa bir süre sürekli öksürüp hatta nefeslerinin kesildiğini söylerler.

Kronik sinüzit; asidin üst solunum yollarına ulaşmasıyla sinizüt ataklarına benzer bulgular görülebilir.

Diş hastalıklarında kötüleşme; ağız içi hijyende bozulma olup şikâyetlerde artış görülebilir.

Ağız kokusu; Aslında ağız kokusunun çoğunlukla nedeni diş hastalıkları ve üst solunum yolu hastalıklarıdır. Az bir kısmı reflüye bağlı gerçekleşebilir. Mutlaka reflü ile uğraşan bu konu ile alakalı diş hekimi, KBB hekimi ve gastroenteroloji hekimi birlikte değerlendirmelidir.